Midyat Lavinia Estetik ve Güzellik Salonu
Saç nakli veya saç ekimi, herhangi bir etkene bağlı olarak (genetik, hastalık, yaşlılık) saçları dökülen kişiler için yapılan ve dökülme olan bölgede tekrar sağlıklı bir şekilde saç çıkması hedeflenen estetik operasyona denir.
Saç ekimi, korkulduğu kadar yıpratıcı bir operasyon değildir. Aksine yapılmakta olan diğer estetik operasyonlara göre çok daha basit ve iyileşme süreci hızlı olan bir işlemdir.
“Saç ekimi nasıl yapılır?” sorusuna gelirsek; saç ekimi, kelliğe karşı gerçekten dirençli olan ense, kol-bacak, göğüs veya genital bölgeden alınan saç köklerinin, kellik olan bölgeye nakil edilmesiyle yapılır. Saç ekiminde çoğunlukla ensedeki saç köklerini kullanmak tercih edilir, çünkü DHT (dihidro testosteron) hormonuna karşı duyarsız olan ensedeki saç kökleri, diğer bölgelere kıyasla daha az dökülürler.
Fakat saç ektirmeyi düşünen kişilerin bilmesi gereken önemli bir şey var ki, o da ekimi yapılan saçların genetik yapıdan etkilenerek döküleceğidir.
Her operasyonda olduğu gibi saç ekiminde de bazı şartlar bulunmaktadır. Kişinin saç dökülmesi yaşamasının yanı sıra saç ekimi için birkaç gereklilik daha vardır.
Saç ekiminde genellikle 5 yöntem kullanılır. Bu yöntemler ise şunlardır:
Bu yöntemde lokal anestezi uygulanır ve özel uçlu motorlar kullanılarak saç kökleri birer birer alınır. Daha sonrasında, ekim yapılacak bölgeye doğal saç çıkışı göz önüne alınarak yerleştirilir.
Foliküler üniteler olarak bilinen küçük ve doğal oluşumlu saçların, kellik olan bölgeye ekilmesine “Foliküler Ünite Transplantasyonu” denir. Bu foliküler ünitelerin her birinde 1 ile 4 saç bulunur. Mikroskop altında çıkarılan üniteler, kellik ve seyrelme olan bölgelere güzelce yerleştirilir. Bu yöntemi özel kılan şey ise operasyon bittikten sonra ekilmiş olan saçların gerçekten çok doğal bir görüntüye sahip olmasıdır.
DHI yönteminde özel iğneler kullanılarak donör bölgeden alınan saç kökleri, DHI yöntemi için özel olarak üretilen implanter yardımıyla saç ekimi yapılacak olan bölgeye yerleştirilir. DHI ile saç ekimi operasyonu, FUE ile birbirine benziyor olsa da, bazı farklılıklar vardır.
Bu yöntemde, saç kökleri “robot” olarak isimlendirilen bir bilgisayar ile alınmaktadır. “Robotik Saç Ekimi”nin FUE yöntemi ile arasındaki tek fark, bu yöntemdeki işlerin robot tarafından yapılmasıdır.
Hiperbarik saç ekimini özel kılan şey, saç ekimi sonrasında iyileşme sürecini hızlandırması ve saç köklerini güçlendirmesidir. Kandaki oksijen miktarını arttırıp iyileşmeyi hızlandıran hiperbarik saç ekimi, ödem oluşumunu da önlemektedir.
“Saç ekimi ne kadar sürer?” sorusu, şüphesiz saç ekimiyle ilgilenen herkesin aklını kurcalar. Şimdi bu sorunun cevabını öğrenelim.
Saç ekimi operasyonun süresi, uygulanan yönteme göre değişiklik gösterir. Saç ekimi operasyonundan ziyade muayene ve karar aşaması daha çok zaman alır. Normal bir saç ekimi operasyonu yaklaşık olarak 5-6 saat sürer, ancak uygulanan yöntem ve saç köklerinin sayısı, bu sürenin değişmesinde en büyük etkenlerdir.
Saç ekimi operasyonu sırasında anestezi kullanılarak ağrı ve acı gibi konfor bozan durumların engellenmesi hedeflenir. Ayrıca operasyon sırasında acıya bağlı olarak ortaya çıkabilecek fiziksel hareketlerinde önüne geçilir. Saç ekiminde özellikle lokal anestezi kullanılır ve iki ayrı bölgeye uygulanır. Lokal anestezi, donör olan bölgeye ve kanal açma işleminden önce saç ekilecek bölgeye uygulanır.
Saç ekimi yaptırmak isteyen kişilerin operasyondan yaklaşık 1 hafta önce hazırlanmaları gerekir. Peki, “saç ekimi öncesinde neler yapılmalı?”
“Saç ekimi sonrasında neler yapılmalı?” sorusu, saç ekimi ile ilgilenen kişilerin aklını kurcalayan yegane soruların arasında yer alıyor. Aklınızdaki soru işaretlerini gidermek adına bu konu hakkındaki tüm detayları anlattık.
Saç ekimi operasyonu yaptırmak isteyen kişilerin kesinlikle alanında uzman bir doktor ile görüşülmesi önerilir. Bu doktora merak edilen her şeyin sorulması ve beklentilerin açıklanması çok önemlidir. Ayrıca saç ekimi yaptırmadan önce ön bilgiye sahip olmak, bu konu hakkındaki endişelerinizi azaltacaktır. Aksi taktirde bu yazıda ele aldığımız durumlar söz konusu olabilir.
İPEK KİRPİK NEDİR?
İpek kirpik uygulaması, kirpiklerin uzun ve gür durmasını sağlayan bir yöntem. İpekten hazırlanmış olan bu takma ipek kirpikler, üst göz kapağındaki gerçek kirpiklere tek tek özel medikal yapıştırıcısı yapıştırılıyor. Kirpikler bakıma bağlı olarak 2-3 ayda tamamen dökülüyor. İpek kirpikler gerçek kirpik yapısına en fazla benzeyen ipekten yapıldığı için oldukça doğal görünüyor.
İPEK KİRPİK ACITIR MI?
İpek kirpikler teker teker yerleştirildiğinden işlem uzun sürebilir. Ancak hassasiyetinize göre hafif bir yanma hissedebilirsiniz.
İPEK KİRPİK ZARARLI MI?
Eğer ipek kirpik taktıracaksanız kaliteli bir merkez seçmekte fayda var. Kirpiği takmak için kullanılan yapıştırıcı kirpiğe değerse zarar verebilir.
İPEK KİRPİK BAKIMI NASIL OLUR? İPEK KİRPİK TAKINCA MAKYAJ YAPILIR MI?
İpek kirpik taktırdıktan sonra göz makyajı yapmak, rimel ve eyeliner sürmek zorlaşıyor. Çünkü makyaj temizliğinde ürünler kirpik ralarına kaçabiliyor. Bu nedenle eğer göz makyajı yapmayı seven biriyseniz ipek kirpik taktırmadan önce iki kez düşünmelisiniz.
İPEK KİRPİK UYKUDA SORUN OLUR MU?
İpek kirpik taktırdıktan sonra yüz üstü yatmak kirpiklerin yamulmasına ve şekillerinin bozulmasına sebep olabilir.
İPEK KİRPİKLE YÜZ TEMİZLİĞİ NASIL OLUR?
İpek kirpik taktırdıktan sonra yüzünüzü tabii ki yıkayabilirsiniz. Ancak makyaj temizlerken göz ve kirpik bölgesine dikkat etmelisiniz. Çünkü ipek kirpiklere sabun değmemesi gerekiyor.
İPEK KİRPİK NASIL ÇIKARTILIR?
Kalan ipek kirpiklerinizi kendiniz çıkarmaya çalışmamalısınız. Kirpiğin uygulandığı merkeze gidip çıkarttırmanız gerekiyor. Yoksa kendi kirpiklerinizle zarar verebilirsiniz.
İPEK KİRPİK NE KADAR SÜRE KULLANILIR?
Bakımını yaptırdığınız ve kurallara uyduğunuz taktirde ipek kirpikler 3 ay dayanabiliyor. Ancak kirpiklerin dökülme aşamalarında kirpikler biraz şekilsiz durabiliyor.
Bu makyajın yapımı iğne ile derinin altına renk pigmentleri enjekte edilerek yapılır. Bu renkler doğal e kimyasal madde içermediğinden dövme ile farklı kavramlardır. Kalıcı dövme yapılırken boya derinin 5-6 kat derinine işlenirken, kalıcı makyaj yapımında renkler derinin en fazla 0.5 mm (1-2 kat) altına işlenir. Bu nedenle kalıcı makyaj çok uzun süre kalıcı değildir. Kalıcı makyaj uygulanırken kullanılan boyalar tamamen doğal olduğundan dokuya kesinlikle zarar vermemektedir.
Kalıcı Makyajın Avantajları
Kalıcı makyaj çok fazla avantajları vardır;
Kalıcı makyaj, her gün makyaj yapma zahmeti oradan kalkar.
Kalıcı makyaj ile günün her saati bakımlı olunur.
Kalıcı makyaj sağlığa zarar vermez.
Kalıcı makyaj sayesinde makyaj malzemesi alınmayacağı için fiyat ve performans olarak daha avantajlı olunur.
Kalıcı makyaj, yüzünüzün hatlarını ön plana çıkartacağından daha da güzel görünüme sahip olmayı sağlar.
Kalıcı Makyaj Çeşitleri
Kalıcı makyaj yüzün farklı bölgelerine uygulanabilir.
En çok tercih edilen kalıcı makyaj uygulamaları:
1. Dudak Rengi
Dudak renklendirme ile yapılan kalıcı dudak makyajının amacı dudaklardaki dolgunluğu ve canlılığı artırmak için yapılır. Dudak kontürü ise sadece dudağın dış bölgesine yapılan uygulamadır. Renk seçimi kişinin tarzına göre belirlenir ama önem verilmesi gereken bütünlüğün korunmasıdır ve bunun için kişinin esmer yada sarışın olmasına uygun renk seçilmelidir.
2. Kaş Kontürü
Kaş kontürü mikropigmentasyon ve microblading olmak üzere 2 farklı teknik ile yapılır. Mikropigmentasyon tekniği uygulaması özel bir cihaz ile yapılırken, microbladingte tekniği uygulamasında ufak iğneleri olan microblading kalemi kullanılır. Her iki teknik ile bakımlı ve kusursuz kaşlara sahip olunabilir.
3. Kalıcı Eyeliner ve Dipliner
Kullanımı en zor olan uygulama eyeliner olduğundan kalıcı makyajda en çok tercih edilenlerdendir. Göz kapağının üzerine uygulanan kalıcı makyajın 2 tekniği vardır, Kalıcı eyeliner da göz kapağının tamamına belirgin hat çizilir. Kalıcı dipliner ise sadece kirpiklerin başladığı hata, sade bir çizgi çekilerek yapılır. Zaman olarak farklılık gösteriyor olsada yaklaşık yarım saat ile 1 saat kadar sürer. Bu işlem başlangıcında önce örnek bir çizgi çekilir ve sonra anestezi krem ile o bölge uyuşturularak boyalar enjekte edilir.
Alexandrite Lazer Epilasyon Belirli dalga boylarındaki lazer ışını, hedef yapıdaki (kıl kökü, damar, leke) renk içeren maddeleri yok etmek için uzman doktorlar tarafından yapılan Alexandrite Lazer uygulaması, çok koyu olmayan ciltler en ideal tüy alma yöntemlerinden biridir.
Lazer Epilasyon, Midyat Güzellik Salonları, Midyat lazer epilasyon, Lavinia Güzellik ve estetik salonu, Midyat güzellik salonu, Lazer, Epilasyon hizmetleri. Midyat güzellik merkezi, Midyat estetik merkezi
Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği
Plexr ile Ameliyatsız Göz Kapağı Estetiği
Plexr (plazma enerjisi = iyonize atmosferik gaz = maddenin 4. hali), elektrik bağlantısı olmayan, tamamen kablosuz bir cihazdır.
Bu cihaz, havada bulunan gazları iyonize ederken, hedef dokuya doğru ince bir ark üretir.
Cihazın ucu, çok yüksek sıcaklıklarda bir elektriksel ark üretir ve cihaz deri yüzeyine belirli bir uzaklığa geldiğinde bu ark atmosferik gazları iyonize hale geçirerek bir patlama enerjisi (plazma enerjisi) ortaya çıkarır. Ortaya çıkan enerji cildin en üst katmanındaki keratinosit dediğimiz hücreleri süblimleştirir ( yani katı doku ısıtıldığında normalde önce sıvı sonra gaz haline dönşür, sublimleşmede katı doku direkt gaz hale geçer).
Tedavi edilen dokular süblime olurken istenmeyen ısının çevre dokulara ve cilt altı katmana (subkutan yağlı doku) iletilmesi önlenir.
Böylece atmosferik gazlar iyonize hale geçerken ortaya çıkan plazma enerjisi sadece cihazın gördüğü milimetrik alanda kalır çevre dokular bu olaydan etkilenmezler.
Aynı noktada yaklaşık 200-300 nanometre (milimetrenin miyonda biri) derinliğe ulaşıtığı için işlem oldukça güvenlidir.
Ameliyatsız, kansız, dikişsiz, izsiz tedavi olanağı sağlar.
Estetik ve kozmetik açıdan oldukça güzel sonuçlar alınmasına imkan tanır.
Bu cihaz ile hangi ameliyatsız tedaviler yapılabilir?
Bu cihaz ile ameliyatsız göz kapağı estetiği yapılabildiği gibi,
Tedavi kimler için uygundur?
Aslında tedavi herkes için uygundur, fakat işlem yapılacak bölgede aktif yara veya enfeksiyonu olanlar ile gebelerde kullanılmaz.
İşlem öncesi nelere dikkat etmek gerekir?
İşlem öncesinde 1 hafta boyunca kan sulandırıcı ilaçların, ağrı kesicilerin ve alkol kulanımının olmaması gerekir.
PLEXR® sonrası ne ile karşılaşırım ve nasıl bakım nasıl yapılır?
Plexr® uygulanan alan:
Tedavi alanı çevresinde şişlik-ödem görülmesi normaldir (ödem için ödem çözücü solüsyon önerilir, kişiden kişiye değişmekle birlikte bu ödemin çözülmesi 1-5 gündür).
Tedavi alanı nötr sabun (ph:5,5) (bulunabilirse marsilya sabunu) ile temizlenmelidir ve hiçbir alkollü ürün ile dezenfekte edilmemelidir.
Dezenfektan olarak yalnızca benzalkonyum klorür içerikli ürünler tercih edilmelidir.
Oluşan kabuklar herhangi bir flaster veya bant ile kapatılmamalıdır.
Buharlaşarak kabuk haline gelen doku yaklaşık 7 ile 20 gün arasında düşmektedir. Bu kabuklar kesilikle kaldırılmamalı, kendilerinin düşmesi beklenmelidir. Bölgeyi yumuşatmak için, herhangi bir nemlendirici krem sürülmemelidir.
Güneş veya yapay ışıklardan bölgeyi korumak için kalın bir likit fondöten bloğu uygulanmalıdır (Bilgisayarlar, uva ışık veya ev ışıkğı dahil). Bu likit fondotenli güneş koruyucular sabah uyandıktan akşam yatana kadar birkaç saatte bir tekrarlanmalıdır. Yatmadan önce nötr sabunla ovalamadan likit fondotenli güneş koruyucu silinmeli ödem çözücü ıslak pansuman 10 dk uygulanmalı ve arkasından önerilecek olan göz damlası (sadece kabuklara) sürülerek yatılmalıdır.
Sabah uyandıktan sonra yine 10 dk ilaçlı ıslak pansuman arkasından göz damlası (sadece kabuklara) sürülüp cilt damlayı emdikten sonra yine akşam yatana kadar likit fondotenli güneş koruyucu sürülmeye devam edilmelidir.
Sonuç almak için kaç seans gerekir?
Yapılan işleme ve bölgeye göre 1 ila 3 seans gerekebilir.
Yan etkileri nelerdir?
İşlem uygulanan alanda küçük kabuklar meydana gelir.
Göz kapağındaki en sık yan etki ödemlenmedir, göz kapakları balon gibi olabilir (1-5 günde kaybolur).
Göz kapağı dışı uygulamalarda bir kaç ay süren pembelik meydana gelebilir.
Hijyenik kurallara uyulmazsa enfeksiyon oluşabilir.
İşlem sırasında ağrı hissedilir mi?
İşlem öncesi lokal anestezik kremler streç altında 30-40 dk bekletilir böylece ağrı hissi en aza iner.
İşlem ne kadar sürer?
Lokal anesteziden sonra işlem yaklaşık olarak bölgenin büyüklüğüne göre değişmekle birlikte 10-45 dk sürmektedir.
Ameliyatsız göz kapağı estetiği olduktan sonra ne kadar süre etkilidir?
Bu süre kişisel faktörlere (uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları, sigara alkol tketimi, sık enfeksiyon geçirme, kullanılan ilaçlar, güneş maruziyeti, az su içme) bağlı olarak değişkenlik göstermekle birlikte 2-5 yıl süre ile etkilidir.
Not :Ameliyatsız göz kapağı estetiği; özellikle ameliyat olmak istemeyen, anesteziden korkan, göz kapağında sarkıklığı yeni başlamış olan ya da uzun yıllardır varolupta az önceki nedenlerden dolayı çekinceleri olan kişiler için estetik ve kozmetik açıdan iyi sonuçlar veren yeni nesil dermokozmetik uygulamalardandır.
Dolgu ile gençleşirken doğal görünün…
Estetik dolgu uygulamaları.
Cildimizde zamanla oluşan değişikliklerden en önemlisi cilt altındaki yağ dokunun azalması ve cilde nem ve gerginlik sağlayan maddelerin kaybıdır. Bu olayın sonucu ciltte hacim kaybı, kırışıklıklar, ciltte çökmeler, sarkmalar ve dudaklarda incelme ortaya çıkmaktadır. Estetik amaçla yapılan dolgu uygulamaları ciltteki ince ve derin kırışıklıkların giderilmesi, ciltteki hacim kaybının ve çukurların yok edilmesi amacıyla cilt altına uygulanan özel enjeksiyon tedavisidir.
Seçilen dolgu malzemesinin alerjik, toksik, karsinojenik olmaması önemlidir. Kullanılan estetik dolgu malzemelerinin büyük çoğunluğu laboratuvar ortamında üretilen, vücudumuzun doğal yapısında zaten mevcut olan hyalüronik asittir.
Hangi Bölgelere Yapılabilir? En çok kullanıldığı bölgeler nereleridir?
Dolgunun en yaygın kullanıldığı bölge yüz bölgesidir. Estetik amaçla uygulanan dolgu maddeleri burun kenarlarındaki kırışıklıklara, ağız kenarlarındaki sarkmalara, elmacık kemiğinin bulunduğu bölgenin dolgunlaştırılmasında kullanılmaktadır. İnce dudakların ya da yaşla incelmiş dudakların kalınlaştırılmasında dudak içine uygulanmaktadır. Mimikle ortaya çıkan kaş arası ve alın çizgilerinin giderilmesinde kullanılabilir. Gözaltı çukurlarının iyileştirilmesinde dolgu uygulamaları yapılabilir. El üzerine yapılan dolgu uygulamaları, zamanla hacmini kaybetmiş ve yaşlı görünen ellerin daha genç görünmesine neden olur.
Genel olarak sıralarsak eğer;
Uygulama Nasıl Yapılır?
Estetik amaçla yapılan dolgu uygulamaları kısa süren ve ağrılı olmayan bir işlemdir. İşlem öncesi uygulama yapılacak alana anestezik kremler sürülür. Kişinin yüz ve cilt yapısı incelenir ve hangi bölgelere hangi dolgu malzemelerinin kullanılacağı saptanır. İşlem öncesi fotoğraflama yapılır. İşlem için özel ince iğne uçları kullanılmaktadır. Enjeksiyon işlemi bittikten sonra morluk olmaması için özel kremler uygulanır. Uygulama cildin durumuna ve kullanılan dolgu maddesine göre 6 ay ila 1 yıl sonra tekrarlanabilir. Kişi günlük aktivitesine hemen geri dönebilir.
Etki süresi Ne Kadardır?
Dolgu maddelerin etki süresi uygulama yapılan alana ve uygulanan dolgu maddesine gore değişmektedir. Kişinin cilt yapısı da önemli bir faktördür.
Dudaklara uygulanan dolgu maddelerinin kalıcılığı 4-8 ay arasında değişmektedir. Eğer uygulama dudak kenarlarına, dudakları belirginleştirmek için yapılıyorsa etki 12-18 aya kadar uzayabilir.
Yanak hacimlendirilmesi veya ağız kenarlarına yapılan dolgu uygulamalarında kalıcılık ise 6-12 arasında değişmektedir.
Riskleri Var mıdır?
Estetik amaçla yapılan dolgu uygulamaları tecrübeli olan bir doktor tarafından uygulanmalıdır. Kullanılan dolgu malzemesi mutlaka bilinmelidir. Nereden geldiği belli olmayan ve sağlık bakanlığı tarafından ruhsatlı olmayan ürünler kullanılmamalıdır.
Yarı kalıcı veya kalıcı dolgu malzemelerine bağlı allerjik reaksiyonlar, sert doku oluşumu gelişme riski kalıcı olmayan dolgulara gore oldukça yüksektir. Hyalüronik asit içermeyen dolgular tercih edilmemelidir.
Uygulama öncesi ve sonrası dikkat edilmesi gerekenler ?
Botoks Nedir ve Faydaları Nelerdir?
Botoks kırışık giderme yöntemi olarak İzmir’de en çok bilinen tedavilerden biridir. Her ne kadar adını çok sık duysak da içeriği ile ilgili birçoğumuz yeterince bilgi sahibi değiliz.
Şöyle ki… Birçok kişi kırışık gidermek amacıyla son yıllarda bu yöntemi tercih ediyor ve dolayısıyla oldukça yaygın olarak kullanılıyor. Botoks, en genel ifade şekliyle, “Clostridium botulinum” isimli tıbbi bir bakteriden elde edilen doğal ve saflaştırılmış bir proteinin kaslara enjeksiyon yoluyla uygulanmasıyla gerçekleştiriliyor.
Kullanım Alanları Nelerdir?
Aslında Botoks ilk olarak tıpta göz tikleri ve şaşılık tedavilerinde kullanılmıştır ve hatta kullanımı halen devam etmektedir. Bu kullanımlar sırasında Botoks’un, kaş arası ve göz çevresindeki kırışıklıkları giderdiği gözlemlenmiştir. Bunun üzerine yapılan araştırmalar sonucunda Botoks, kozmetik ve estetik sektörüne hızlı bir giriş yapmış ve de çok iyi sonuçlar alınmıştır.
Botoks’un Yararları Nelerdir?
Botoksun en büyük faydası yaşlanma etkilerini gözle görülür biçimde azaltmasıdır. Stres, güneş etkileri, sigara kullanımı, hava kirliliği gibi faktörler hücre içerisinde dolaşan serbest radikallerin üretimini hızlandırmaktadır. Bu da kırışıklıkların artmasına ve yaşlanma belirtilerinin gözle görülür hale gelmesine sebep olur.
Botoks ne şekilde etki eder?
Yüzümüzde bulunan kaslar sayesinde yüz ifadelerimiz ortaya çıkar. Bu yüz ifadeleri yani mimik hareketleri sırasında cilt altındaki küçük kaslar kasılırlar. Aynı kasların kullanımı sebebiyle oluşan çizgiler, giderek kalıcı çizgi ve kırışıklıkları oluşturur. Botoks ise burada devreye girer. Enjeksiyon yöntemi ile bu bölgelere yukarıda sözünü ettiğimiz bakteri uygulandığında, bölgedeki sinirler arasındaki geçiş bloke edilir ve bu da kas kasılmasını engelleyerek enjeksiyon yapılan bölgedeki derinin gerginliği sağlamış olur. Bu çizgiler erken dönemlerinde ise kısa sureli Botoks tedavileri ile düzeltilebilir.
Botoks’un Dünyadaki Yeri
Botoks kırışıklık tedavisinde, cerrahi müdahaleye gerek olmadan sadece kozmetik olarak uygulanan bir yöntemdir. Amerikan Gıda ve İlaç Yönetimi Kurumu tarafından 2012 yılında kullanımına onay verilmiştir. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde bugüne kadar 1 milyonun üzerinde uygulama yapılmıştır ve hatta Amerikan Estetik Plastik Cerrahi Topluluğu, Botoks’u ilk çıktığı yıllarda en popüler kozmetik işlem olarak değerlendirmiştir.
Botoks kimlere uygulanabilir?
Botoks uygulaması için İzmir’de ve Türkiye’de belirli bir yaş sınırı yoktur fakat 18 yaşından itibaren uygulanması önerilmektedir. Botoks uygulaması yapılmayan tek grup ise hamileler ve emziren kadınlardır. Ayrıca her Botoks tedavisi hastanın kendi kas yapısına ve cilt özelliklerine göre planlanır. Uygulama genellikle 10 ile 15 dakika arasında sürer ve uygulama sırasında hemen hemen hiçbir rahatsızlık hissedilmez. Uygulamanın tam etkisi uygulamadan bir hafta sonra görülmeye başlanır ve enjeksiyon yoluyla vücuda iletilen ilaç yalnızca enjekte edilen bölgede etki gösterir. Buda demek oluyor ki ilaç genel kan dolaşımına karışmaz dolayısıyla Botoks’un vücuda yararı ispatlanmışken bilinen bir zararı gözlenmemiştir.
Dövme silme işlemi için lazer ışınları kullanılmaktadır. Q-switched Nd:YAG lazer değişik renkler ve dalga boylarındaki lazer ışınlarıyla dövme silmede en geniş renk spektrumununda etkili olan teknolojilerdendir.
Dövme silmede kullanılan lazer ışını derinin epidermis tabakasını geçerek, dermis ve derialtı dokudaki dövme rengini veren bileşikler tarafından emilir ve bu maddelerin parçalanıp bağışıklık sistemi tarafından ortadan kaldırılması sağlanır.
Dövmenin rengi koyu ise daha kolay silinebilirken, açık renklerde silinmesi daha da zorlaşır.Dövme silme seansları sırasında çoğu zaman anesteziye gerek olmasa da hassas kişilere uygulama yapılırken, lokal anestezi yapılması faydalı olabilir. Uygulama yapılan bölgede hafif bir şişme ve yanık şeklinde kızarıklıklar olabilir. Bir hafta içinde şişlik ve üzerinde kabuklanma ortadan kalkar.
Uygulama yaklaşık 4-8 seans yapılabilir. Her seans arası 4-6 hafta olmalıdır.Daha erken yapılan seanslar fayda sağlamaz. Uygulama sonrası değişik kremler kullanılmalıdır. Seans aralarında herhangi bir riske karşı yine de güneş koruyucu kullanması önerilmektedir.
Deri yüzeyinin normalleşmesine rağmen deri altında tetiklenmiş olan boyanın vücuttan uzaklaştırma işlemi devam eder. Bu nedenle vücuttan uzaklaştırılabilir maddelerin mümkün olduğu kadar fazla uzaklaştırılması ve deri destek dokusunun normalleşmesi beklenmelidir.
Lazerle dövme silmede ikinci veya daha ileri seanslara en erken 6-8 hafta sonra alınır. Bazen aranın daha fazla uzatılması da istenebilir.
Dövmenin lazerle silinmesinde seans sayısını kullanılan boya, uygulanan teknik, kullanılan boya miktarı ve kullanılan lazer türü belirler. Dövme silme seans sayısı 5-15 seans aralığındadır.
Cilt bakımı kadınlar tarafından sürekli yapılmalıdır. Çünkü cilt hem iç organları dış etkenlerden korur hem de görüntüsü ile insanların gözlerine hitap eder. Yaşın ilerlemeye başlaması ile cilt yıpranmaya ve kırışmaya başlayabilir. Bu yaşlanma ve kırışma genel itibari ile bakıldığında genetiktir. Yaşı ilerlemesine rağmen yüzünde çizgi dahi olmayan insanlar varken, daha erken yaşlarda kırışıklık problemi ile uğraşan birçok kadın vardır. Fakat bu kırışıklıkların tek nedeni genetik değildir. Düzgün ve gerekli medikal cilt bakımı yapıldığı zaman cildinizi kaderin ellerine bırakmaktan kurtulursunuz.
Medikal cilt bakımı yapılmasının birçok sebebi vardır.
Medikal cilt bakımı ortalama 1,5 – 2 saat süren bir işlemdir. Yapılması için ilk olarak kişinin cilt tipi belirlenir. Daha sonra yüz analizi yapılarak cilt tipine göre cildinin neye ihtiyacı olduğu belirlenir. Daha sonra cilt tonikler sayesinde temizlenir ve ciltte makyaj kalıntıları ya da yağ kalması önlenir. Daha sonra peeling yapılarak cilt ölü derilerden arındırılır. Daha sonra cildin gerekliliğine bağlı olarak ozon buharı ve ciltteki yağ oranının dengelenmesi işlemleri yapılır. Son olarak eğer ciltte siyah noktalar varsa temizlenir ve cilde yumuşatıcı ve ferahlatıcı maskeler yapılır.
Cilt bakımı yapıldıktan sonra kişiler tenlerini yeni doğmuş gibi taze hissederler. Cilt bakımı yaptıran kişiler yüzlerindeki ölü hücrelerden kurtulurlar, ciltlerindeki yağın yerini gerekli nem alır, cilt üzerinde oluşan ve cildi kötü gösteren lekelenmelerden arınır ve lifting etkisi ile cilt sıkılaşır eskisinden çok daha genç görünür.
Medikal cilt bakımını çok sık olmasa da en az 2 ayda bir yaptırmanız gerekir. Bu sıklığı cildinizde hissettiğiniz duruma göre daha erken ya da daha geç olarak ayarlayabilirsiniz.
Medikal cilt bakımını yaptıranlar oldukça iyi yorumlar bırakıyor. Cilt bakımını yaptıranların yorumlarını aşağıda bulabilirsiniz.
Medikal cilt bakımı fiyatları her il, her hekim ve teknisyen tarafından farklı ücretlendirmeye tabi tutulmaktadır. Kısaca fiyatları sabit değilir. Ancak 2016 yılında her seans için ortalama 150 TL ücret istendiği araştırılmıştır. Bu ücreti baz almak yerine gideceğiniz güzellik salonu ile irtibat kurarak, medikal cilt bakımı için güncel fiyat almanız daha sağlıklı olacaktır.
Güzel ve bakımlı bir görünüme sahip olmak için bakımlarımıza dikkat ediyor, sağlıklı bir hayat için egzersiz, diyet ve kişisel bakım gibi birçok yönteme başvuruyoruz. Bu bakımların en önemlilerinden biri de tabi ki sıklıkla yaptırdığımız Manikür ve Pedikür (el-ayak bakımı) uygulamasıdır. Peki sağlıklı bir manikür ve pedikür işlemleri nasıl olur?
Manikür ve pedikür, el ve ayaklarımızın daha sağlıklı ve güzel bir görünüme sahip olması için uygulanan kozmetik bir uygulamadır. Bu sayfada, manikür pedikür nedir, nasıl yapılır, faydaları neler ve manikür modelleri nelerdir gibi sorularını yanıtlayarak, sizlerin uygulama yaptırmadan önce nelere dikkat etmeniz gerektiğini paylaşacağız.
Manikür pedikür, el, ayak ve tırnaklarımızın sağlıklı ve güzel bir görünüme sahip olması için, periyodik olarak yaptırdığımız profesyonel bir uygulamadır. Manikür ile el tırnaklarımızın bakımı yapılırken; pedikür ile, ayak ve ayak tırnaklarının sağlıklı ve güzel bir görünüme sahip olması için gerekli bakımlar yapılır.
Manikür, geçmişi binlerce yıl önceye dayanan bir uygulama olup, ilk olarak Hindistan’da geleneksel yöntemlerin kullanımıyla başlamış ve daha sonra bakımına düşkün Çin imparatoriçelerinin tırnaklarına verdikleri önem sayesinde gelişmeye devam etmiştir. Peki bu uygulama nasıl yapılır? İşte detaylar:
Tırnaklarınızda oje varsa temizleme işlemi yapılır ve daha sonra tırnaklar kurutulur.
El ve tırnak kenarlarının yumuşaması için yaklaşık olarak 4-5 dk. kadar eller manikür suyuna bekletilerek yumuşaması sağlanır.
Uzayan tırnak etleri tırnak pensi ile dikkatlice alınır ve daha sonra tekrar kurutma işlemi yapılır.
Kişinin tercihine göre tırnaklar istenilen oranda törpü yapılarak kısaltılır ve tırnak diplerine krem (lavanta yağı vb.) sürülür. Sonrasında tırnaklar ölü deriden temizlenerek dipteki fazlalıklar portakal çubuğu (tahta çubuk) ile hafifçe geriye doğru ittirilir.
Bütün pürüzler giderildikten sonra tekrar krem sürülerek masaj uygulanır. Kurutma işleminden sonra isteğe göre Kalıcı Oje veya French Oje yapılabilir.
Yakın geçmişte ise Fransa’da dikkat çeken bir akım manikürü tamamen farklı bir boyuta taşımış ve bu akım ülke ismiyle anılmaya başlanmıştır: Fransız Manikürü – French Oje
Diğer adı nevus olan benler kimi zaman doğuştan kimi zamanda sonradan vücudumuzun değişik bölgelerinde çıkabilmektedir. Bunların çoğu zararsızken ilerleyen zamanlarda estetik ve sağlık açısından sorunlar meydana getirebilir. Bu yüzden en etkili cerrahi müdahale gerektirmeyen yöntem lazerle ben aldırma işlemidir.
Çoğu zaman iyi huylu olan benler bazen kötü huylu da çıkabiliyor. Kötü huylu olan benlere lazer tedavisi uygulanmaz cerrahi müdahale gerekir. İyi huylu olan benler cerrahi işleme gerek kalmadan lazer sistemi ile birlikte yok edilir. Kısa sürede yapılan bu işlem esnasında hastanın acı duyması halinde lokal anestezi yapılarak hastanın ağrı hissetmemesi sağlanır. Tedavi süresi hızlı ve kısa olduğundan birden fazla ben aldırma işlemi uygulanabilir.
Lazerle ben aldırma işlemi gerek estetik gerekse sağlık problemleri açısından en uygun ve ideal yöntemdir. Cerrahi bir müdahale gerektirmeyen bu yöntem sizi istemediğiniz, rahatsızlık duyduğunuz ve size sıkıntı çıkaran benlerden kurtulmanız için en iyi imkanı sunuyor. Lazerle Ben Aldırma işleminin avantajlarını sayacak olursak;
PRP, İngilizcede 'Platelet Rich Plasma' ifadesindeki kelimelerin baş harflerinden oluşan ve kişinin kendi kanından elde edilen maddenin enjeksiyonu ile yapılan tedavi şeklidir. Enjekte edilen madde platelet bakımından zenginleştirilmiş plazmadır. Plazma, kanın pıhtılaşmasına yardımcı olan ve platelet adı verilen özel hücreler veya başka faktör ve proteinler içeren bir kan bileşenidir. Plazma ayrıca hücre büyümesini destekleyen çeşitli proteinler de içerir. Araştırmacılar, plazmayı kandan izole ederek ve konsantre ederek platelet hücreleri bakımından daha zengin bir plazma olan PRP adlı kan bileşenini elde etmiştir.
PRP'nin zarar görmüş dokulara enjekte edilmesi vücutta yeni, sağlıklı hücrelerin büyümesini teşvik eder. PRP’nin hasarlı dokudaki iyileşmeyi desteklediği de düşünülür. Doku büyüme faktörleri, hazırlanan konsantre enjeksiyon maddesinde daha yoğun olduğu için, vücut dokularındaki iyileşme hızlanır.
Tamamlanması yaklaşık 30-40 dakika süren PRP terapisi, hastanın kanının bir tüpte toplanmasıyla başlar. Trombosit bakımından zengin plazma, tam kanın diğer bileşenlerinden santrifüj yöntemi ile ayrılarak kullanılır. Çünkü trombositler, yaralı dokuları onarmak için gerekli olan büyüme faktörleri için doğal bir rezervuar görevi görür. Trombositlerin salgıladığı büyüme faktörleri, kolajen üretimini ve tendon kök hücrelerinde gen ve protein ekspresyonunu artırarak doku iyileşmesini uyarır. Bu büyüme faktörleri ayrıca kan akımını hızlandırır ve kıkırdakların daha sert ve esnek hale gelmesini sağlar.
PRP enjeksiyonları farklı şekillerde yapılabilir. Örneğin saç dökülmesi için kafa derisine enjeksiyon yapılmadan önce gerekli görülürse lokal bir uyuşturucu solüsyonu olan lidokain uygulanır. Bunun için tedavi seansına biraz erken gelinmesi gerekebilir. Genellikle enjeksiyona bağlı ağrıyı azaltmak için PRP ile bir lokal anestezik ilaç karıştırılır. Bazen cerrahi işlemle birlikte PRP enjeksiyonu yapılabilir.
PRP enjeksiyonları bu alanda eğitim almış uzman doktorlar tarafından uygulanır. İşlem birbirini takip eden çeşitli basamaklarda gerçekleştirilir. PRP uygulaması sırasında izlenen yol şu şekildedir;
Enjeksiyon, normal kandan 5 ila 10 kat daha fazla miktarda trombosit konsantrasyonu içerdiğinden PRP’nin iyileşmeye hızlandırıcı yönde etki ettiği düşünülür. Kanın alınmasından işlemin tamamlanmasına kadar geçen süre genellikle yarım saat gibi bir zaman dilimi kapsar.
PRP iyileşmeyi hızlandırmak ve iltihaplanmayı azaltmak için kullanılır. Saç büyümesini teşvik etme, cilt gençleştirme, yumuşak doku iyileşmesini hızlandırma gibi çeşitli nedenlerden dolayı trombosit bakımından zengin plazma terapisi veya PRP enjeksiyonları kullanılabilir. Trombosit aktivasyonu, vücudun doğal iyileşme sürecinde önemli bir rol oynar ve PRP ile bol miktarda trombosit hedef bölgeye enjekte edilir.
Kişinin kendi kanından elde edilen maddeyle uygulandığından ciddi yan etkilere neden olmaması PRP’nin uygulanabilirliğini artırır. Bununla birlikte yapılan bilimsel araştırmalara göre, henüz yeni bir tedavi yöntemi olması nedeniyle, PRP'nin sağladığı faydalar kesin olarak kanıtlanamamıştır.
Bir dizi durum ve rahatsızlığın tedavisinde PRP enjeksiyonları kullanılır. PRP’nin en sık tercih edildiği alanlar arasında şunlar sayılabilir;
PRP, çok yeni bir tedavi yöntemi olduğundan etkinliği henüz tam olarak açıklığa kavuşturulamamıştır.
PRP, cilde uygulanan enjeksiyon nedeniyle potansiyel yan etkilere sahiptir. PRP, doğrudan vücuttan alınan maddeleri içerdiği için, alerjik reaksion kortizon veya hyaluronik asit gibi diğer ilaçların enjekte edilmesiyle oluşan alerjik reaksiyon riskine göre daha azdır. Ancak, aşağıdakiler dahil enjeksiyonun kendisinden kaynaklanan çeşitli riskler vardır:
Hastaların çoğunluğu işlemden hemen sonra günlük aktivitelere dönebilir.
Yaralanmanın ardından ilgili bölgeye PRP enjeksiyonu yapıldığında doktor tarafından etkilenen bölgenin dinlendirilmesi önerilebilir. Bununla birlikte, istirahat önerisi daha ziyade yaralanmanın derecesi ile ilgilidir. Çoğu insan yaralanmadan bağımsız olarak PRP enjeksiyonlarını takiben hemen günlük aktivitelerine devam edebilir.PRP enjeksiyonları yapıldıktan sonra hemen bir fark gözlenmez, çünkü öncelikle büyüme faktörlerinin aktive olarak devreye girmesi gerekir. Bu nedenle, uygulamadan sonraki birkaç hafta veya ay içerisinde yaralanan bölgenin daha hızlı iyileştiği veya kafa derisinde beklenenden daha fazla saç çıktığı fark edilebilir.
Artrit veya kronik tendinit tedavisi için çoğu hastada 2-3 seanslık PRP tedavisine ihtiyaç duyulur. Akut kas yaralanmalarında sıklıkla 1-2 seans yeterli olur. Yaş ihtiyaç duyulan seans miktarını belirleyen önemli bir faktördür. Çünkü yaşlandıkça vücuttaki kök hücre sayısı azalacağı için tedavi için daha fazla seansa ihtiyaç duyulabilir.
PRP seansları genellikle 2 hafta aralıklarla uygulanır. Kişinin ihtiyacına ve hastalığına göre ortalama 3-8 seans olacak şekilde planlanır.
Kaşları seyrek olan, dökülen ya da genetik olarak az kaşa sahip olan kadınlar microbladinge uygulaması yaptırmaktadır. Microblading kıl tekniği kaş doldurma ve kaşa şekil verme yöntemidir. 3D kıl tekniği ile kaşlara doğal ve hoş bir görüntü verilmektedir. Kaş tasarımı yapılırken kişinin kaş kıl rengi, ten rengi, saç rengi, yüz tipi ve istediği kaş şekli dikkate alınır.
Microblading 3D kıl tekniği ile işlem yapılmadan önce daha iyi sonuç alınabilmesi için kaş alımı yapılmaktadır. Kişinin yüz oranlarına uygun kaş şekli belirlenir ve kaş şekli kalemle çizilir. Acısı kişiden kişiye değişen bu işlemde kaş bölgesine işlem öncesinde anestezi kremi sürülmektedir. Kaşa sürülen uyuşturma kreminin 45 dakika boyunca bekletilmesi gerekir.
3D kıl tekniği işlemleri acılı bir işlem değildir. Ancak cildi hassas olan kişiler acı hissetmektedir. Bu tekniğin kalıcılığı ise kullanılan boyanın kalitesine ve cilt tipine göre değişmektedir. Yağlı bir cilde sahip olan kişilerde kalıcılık süresi azalır, kuru ciltlerde ise kalıcılık uzun süre devam eder.
Microblading 3D kıl tekniği 2 seans halinde uygulanmaktadır. Seans aralığı genellikle bir aydır. Microblading işleminin kalıcılığı cilt tipine göre 9 ay ile 18 ay arasındadır. İşlem sonrasında kaşlar, üç gün boyunca su ile temas ettirilmemeli ve bolca nemlendirilmelidir. Üçüncü günün sonunda fazla bastırmadan pamuk yardımıyla üzerindeki nemlendiricili krem temizlenebilir. Ayrıca yüzün güneşe maruz kalmaması oldukça önemlidir.
Microblading işlemi ile belirli sürede kalıcılık sağlanmış olsa da ömür boyu kalıcılığı yoktur. Bu nedenle yapılan işlem kaş bölgesinden silinecek diye ucuz fiyatlı microbladinge başvurulmamalıdır. Microblading işleminde kullanılan boyanın kalitesi ve kimin yapacağı oldukça önemlidir. Microblading işleminin 2020 yılı fiyatları işlemin yapıldığı merkeze göre değişmektedir.
Sivilce gibi cilt kusurları, yaşlılık lekeleri ve kırışıklıklar… Hepsi cildimizde görmeye dayanamadığımız cilt problemleri arasında. Tüm bu belirtileri mümkün olduğunca geciktirmek ve hatta durdurmak da aslında kişinin kendi elinde. Nasıl mı? Tabii ki cilt bakımını aksatmayarak. Son yıllarda cilt bakımı yöntemleri arasında oldukça revaçta olan dermapen uygulaması da bunlardan biri. Bu yazımızda “Dermapen tedavisi nedir?”, “Dermapen uygulaması nasıl yapılır?” ve “Dermapen faydaları ve zararları neler?”, tüm ayrıntılarıyla ele alıyoruz.Dermapen Nedir?Dermapen uygulaması, yüzdeki yaşlanma bulgularının görünümünü azaltmak, cildi sıkılaştırmak ve daha bakımlı bir görünüme kavuşturmak için başvurulan bir yöntem. Tarihi Çin’e kadar dayanan bu uygulamanın, zamanında Çin prenseslerine mikroiğne sistemi ile yapıldığı biliniyor. Günümüz modern tıbbı ile de bu uygulama, dermapen adını alıyor.ABD’de en iyi cilt bakım yöntemi olarak seçilen dermapen, aynı zamanda ciltteki akne, suçiçeği ve çatlak izleri konusunda da başarılı bir tedavi üstleniyor. Cildin üst tabakası olan epidermise zarar vermeden, soymadan ve cildi tahriş etmeden uygulanabilen bir yöntem olarak nam salıyor. Bu anlamda, dermapen öncesi ve sonrası arasında büyük farkı görebileceğin, mucizevi bir cilt bakım uygulaması desek, sanıyoruz ki yanlış olmaz.Dermapen Nasıl Yapılır?Uygulama öncesi kişinin yüzünde makyaj varsa temizleniyor, aynı zamanda cilt tüm kir kalıntılarından arındırılıyor. Ardından ciltte uygulama yapılacak olan bölgeye, saf hyalüronik asit, mezoterapi solüsyonları ya da PRP uygulaması yapılıyor. Uygulama sırasında ise ciltte birden fazla mikro kanal açılıyor ve bu kanallara titreşimli iğneleme yöntemi uygulanıyor. Cilde dik olarak hızla girip çıkan iğneler sayesinde cildin iyileşme mekanizmaları tetikleniyor. Tüm bu işlemler ise yaklaşık 20 ile 40 dakika arası sürüyor. Sonuç: Yenilenmiş ve daha genç görünen bir cilt!Dermapen Nerelere Uygulanır?Dermapen uygulaması, cildin çeşitli yerlerine uygulanabiliyor. Bunları sıralamak gerekirse;Alın bölgesiKaş bölgesiKaz ayağıGöz altı torbalarıYanak bölgesindeki akne ve skar izleri ile gözeneklerÜst dudak çizgileriÇene bölgesi sarkıklıklarıBoyun ve çevresigibi pek çok yere rahatlıkla uygulanabiliyor. Öte yandan, el bölgesine de uygulanabilen bu yöntem, kol içlerine de yapılabiliyor.Dermapen Kaç Seansta Sonuç Verir?En merak edilen konulardan biri de “Dermapeni kaç seans ve ne sıklıkta yaptırmalı?” yönünde. Dermapen yaptıranlar ile uzmanlar ise 4 hafta ile minimum 4 seansta sonuca ulaşılabileceğini söylüyor. İşlemin tekrarlanması için ise hekim tarafından uygun görülen zaman diliminin daha doğru olacağını belirtelim.Dermapen Faydaları Nelerdir?Cilt güzelliğinde oldukça etkili bir uygulama olan dermapenin faydalarını aşağıda listeledik. Buna göre dermapen:Ciltte leke ve iz bırakmaması nedeniyle tüm cilt tiplerinde rahatlıkla uygulanabiliyor.Geleneksel lazer ile cilt güzelleştirme uygulamasından farklı olarak deride ısı oluşturmadan ve deriyi soyma işlemi uygulamadan yenilenmesini sağlıyor.Ulaşılması güç tüm bölgelere kolaylıkla uygulama yapılabiliyor.Dermapen Zararları Nelerdir?Bu uygulama çoğunlukla cilde zarar verici bir yöntem olmasa da bazı yan etkileri bulunabiliyor ve kimi hastalara uygulanamıyor. Bunlar;Alerjik reaksiyonu bulunanlar,Diyabet hastaları,Cildinde iltihap bulunanlar.şeklinde sıralanabilir. Bu kişiler dermapeni ya hiç yaptırmamalı ya da yaptırmadan önce doktorlarına mutlaka danışmalıdır.Ufak bir not daha; evde veya steril olmayan herhangi bir ortamda, dermapen uygulaması yapmanı veya yaptırmanı asla önermiyoruz. Uygulamayı, mutlaka bir klinik ortamında, alanında uzman kişilere yaptırmalısın. Ayrıca uygulama sonrasında güneş koruyucu krem kullanmayı da atlamamalısın.
Sivilce gibi cilt kusurları, yaşlılık lekeleri ve kırışıklıklar… Hepsi cildimizde görmeye dayanamadığımız cilt problemleri arasında. Tüm bu belirtileri mümkün olduğunca geciktirmek ve hatta durdurmak da aslında kişinin kendi elinde. Nasıl mı? Tabii ki cilt bakımını aksatmayarak.
Son yıllarda cilt bakımı yöntemleri arasında oldukça revaçta olan dermapen uygulaması da bunlardan biri. Bu yazımızda “Dermapen tedavisi nedir?”, “Dermapen uygulaması nasıl yapılır?” ve “Dermapen faydaları ve zararları neler?”, tüm ayrıntılarıyla ele alıyoruz.
Dermapen uygulaması, yüzdeki yaşlanma bulgularının görünümünü azaltmak, cildi sıkılaştırmak ve daha bakımlı bir görünüme kavuşturmak için başvurulan bir yöntem. Tarihi Çin’e kadar dayanan bu uygulamanın, zamanında Çin prenseslerine mikroiğne sistemi ile yapıldığı biliniyor. Günümüz modern tıbbı ile de bu uygulama, dermapen adını alıyor.
ABD’de en iyi cilt bakım yöntemi olarak seçilen dermapen, aynı zamanda ciltteki akne, suçiçeği ve çatlak izleri konusunda da başarılı bir tedavi üstleniyor. Cildin üst tabakası olan epidermise zarar vermeden, soymadan ve cildi tahriş etmeden uygulanabilen bir yöntem olarak nam salıyor. Bu anlamda, dermapen öncesi ve sonrası arasında büyük farkı görebileceğin, mucizevi bir cilt bakım uygulaması desek, sanıyoruz ki yanlış olmaz.
Uygulama öncesi kişinin yüzünde makyaj varsa temizleniyor, aynı zamanda cilt tüm kir kalıntılarından arındırılıyor. Ardından ciltte uygulama yapılacak olan bölgeye, saf hyalüronik asit, mezoterapi solüsyonları ya da PRP uygulaması yapılıyor. Uygulama sırasında ise ciltte birden fazla mikro kanal açılıyor ve bu kanallara titreşimli iğneleme yöntemi uygulanıyor.
Cilde dik olarak hızla girip çıkan iğneler sayesinde cildin iyileşme mekanizmaları tetikleniyor. Tüm bu işlemler ise yaklaşık 20 ile 40 dakika arası sürüyor. Sonuç: Yenilenmiş ve daha genç görünen bir cilt!
Dermapen uygulaması, cildin çeşitli yerlerine uygulanabiliyor. Bunları sıralamak gerekirse;
Alın bölgesi
Kaş bölgesi
Kaz ayağı
Göz altı torbaları
Yanak bölgesindeki akne ve skar izleri ile gözenekler
Üst dudak çizgileri
Çene bölgesi sarkıklıkları
Boyun ve çevresi
gibi pek çok yere rahatlıkla uygulanabiliyor. Öte yandan, el bölgesine de uygulanabilen bu yöntem, kol içlerine de yapılabiliyor.
En merak edilen konulardan biri de “Dermapeni kaç seans ve ne sıklıkta yaptırmalı?” yönünde. Dermapen yaptıranlar ile uzmanlar ise 4 hafta ile minimum 4 seansta sonuca ulaşılabileceğini söylüyor. İşlemin tekrarlanması için ise hekim tarafından uygun görülen zaman diliminin daha doğru olacağını belirtelim.
Cilt güzelliğinde oldukça etkili bir uygulama olan dermapenin faydalarını aşağıda listeledik. Buna göre dermapen:
Ciltte leke ve iz bırakmaması nedeniyle tüm cilt tiplerinde rahatlıkla uygulanabiliyor.
Geleneksel lazer ile cilt güzelleştirme uygulamasından farklı olarak deride ısı oluşturmadan ve deriyi soyma işlemi uygulamadan yenilenmesini sağlıyor.
Ulaşılması güç tüm bölgelere kolaylıkla uygulama yapılabiliyor.
Bu uygulama çoğunlukla cilde zarar verici bir yöntem olmasa da bazı yan etkileri bulunabiliyor ve kimi hastalara uygulanamıyor. Bunlar;
Alerjik reaksiyonu bulunanlar,
Diyabet hastaları,
Cildinde iltihap bulunanlar.
şeklinde sıralanabilir. Bu kişiler dermapeni ya hiç yaptırmamalı ya da yaptırmadan önce doktorlarına mutlaka danışmalıdır.
Ufak bir not daha; evde veya steril olmayan herhangi bir ortamda, dermapen uygulaması yapmanı veya yaptırmanı asla önermiyoruz. Uygulamayı, mutlaka bir klinik ortamında, alanında uzman kişilere yaptırmalısın. Ayrıca uygulama sonrasında güneş koruyucu krem kullanmayı da atlamamalısın.
Karbon peeling, çeşitli cilt problemleri için yapılan bir cilt uygulamasıdır. Bu uygulamada, cilt lekeleri (güneş lekeleri, melazma vs.), siyah noktalar, derin olmayan kırışıklıklar, geniş gözenekler, ölü hücreler, sarkma, aşırı cilt yağlanması gibi problemler çözümlenir.
Karbon Peeling Nasıl Yapılır ?
Karbon peeling aşama aşama yapılan bir işlemdir.
Karbon Peeling Nasıl Etki Eder ?
Karbon peelingin etki etmesi şu şekilde olur. Öncelikle cilde uygulanan karbon sıvısı deri üzerinde iyileştirici etkiye sahiptir ve maske mantığı ile bekletildiği sürede cilt yüzeyine etki eder. Lazer ışınlarının iyileştirici özelliği ile ışınlar cilde gönderildiği zaman deri altına geçerken, deri üzerindeki karbonu da alarak derinin altına nüfuz ederler. Bu şekilde deri altında daha hızlı etkin bir tedavi başlatılmış olur. Deri altına geçen karbon enzimleri, lazer ışınlarının etkisi ile yukarıda sıralanan problemleri çözmek için daha hızlı çalışmaya başlar. Bunun yanı sıra lazer ışınlarının ısısı ile yarattığı taribat içinde hızlanan hücreler, artan kolajenler tedaviyi sağlar.
Kısacası karbon peeling karbon ve lazerin gücünü bir araya toplayarak daha başarılı sonuçlar elde eden bir cilt uygulamasıdır.
Söz Konusu İşlem Acı Verir mi ?
Bu işlem bir miktar acı verebilir. Bu acı karbondan değil lazer ışınlarının enerjisinden kaynaklanır. Bu nedenle işlemlerden önce cilde ince bir tabaka halinde lokla anestezi kremi uygulanır. 15 dakika bekledikten sonra krem cilt üzerinden temizlenir ve yağlılık hissi yok edilir. Bu uygulamadan sonra karbon solüsyonunun sürülmesi ile tedavi seansı başlatılmış olur.
Karbon Peeling Kaç Seans Yapılmalı ?
Belli bir sayı yoktur. Çünkü her cildin ihtiyacı ve problemi farklıdır. Genellikle gözlemlenen en az seans sayısı 5’tir. 5 seans uygulama karbon peelingte kemikleşmiş bir rakamdır. Daha sonra cildin durumuna göre seanslar ya sonlanıdrılır ya da bir kaç seans daha devam edilir.
İşlem Süresi Uzun Mu ?
Bu işlemde işlem süresi hem lokla anestezi kreminin sürülüp etkisinin beklenmesi, hem karbon sıvısının cilt üzerinde maske halini alması hem de lazer uygulamasının yapılması ile 40 – 45 dakika gibi bir süre alabilir. Fakat seansa gelmeden önce doktorunuzun önereceği basit bir lokal anestezi kremini tarif edilen şekilde kendiniz uygularsanız vakitten kazanabilirsiniz. Bu şekilde işlem süresi 25 – 30 dakika olmaktadır.
Karbon Peeling Kalıcı Bir Çözüm Mü ?
Bu işlem ömür boyu kalıcı değildir. Çünkü deri zamanın etkisi ile eskiyen ve hormonal durumlardan etkilenen bir yapıdır. Her işlem gibi bu işleminde bir kalıcılık süresi vardır. Fakat bu başarılı etki cildinizde devam etsin istiyorsanız ve yaşlanam etkilerine önlem almak istiyorsanız Karbon peeling işlemlerini uzun vadede tek seans ya da 2 seans olarak yeniletebilirsiniz.
Karbon Peeling Fiyatları Nedir ?
Bu konuda, cilt muayenesi olmadan tahmini bir rakam vermez zordur. Çünkü fiyatları seans sayısı, ciltteki, problemlerin derecesi değişken kılar.
Cilt Çatlağı nedir?Normal bir ciltte %80 kollagen, %4 elastinden oluşan gözenekli bir ağ yapısı mevcuttur.Elastin cildin esnekliğini ve gerginliğini sağlayan bir proteindir. Ciltte balık yağına benzerbir yapı oluşturur. Elastin lifleri hasar gördüğünde yara izi görünümlü cilt çatlakları oluşur.Cilt çatlakları nasıl oluşur?Cilt çatlaklarının gerçek nedeni hormonlardır. Hamilelik ve doğum sürecinde cilde elastikiyet sağlayan relaxin hormon seviyesinin düşük olması çatlak oluşumuna yol açar. Ayrıca hızlı kilo alıp verme durumunda da genetik eğilime bağlı olarak diğer bazı hormon düzeylerinin değişimine bağlı çatlaklar oluşabilir.Cilt çatlaklarının tedavisi :P.R.G.F. ile ozon kombinasyonuyla (Ozon + P.R.G.F) 4 seans sonunda %70 oranında başarı sağlanmaktadır.Bu ameliyatsız bir tedavi yöntemidir. Uygulamalar genellikle ağrısızdır.
G5 Masajı Nedir?G5 Masajı nedir, sorusuna kısa bir yanıt vermek gerekirse diğer adı ile selülit masajı olan ve profesyonel bir cihaz aracılığı ile uygulanıp vücutta kan dolaşımını hızlandıran bir masaj türüdür. Bu cihaz, uygulandığı bölgeye mekanik dalgalar yaymakta, bu sayede etki oranını arttırmaktadır.G5 MASAJI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR VE YANITLARI1. G5 Masajı Uygulamasının FaydalarıSelülit masajı, katılaşmış yağların radikal hale getirilerek idrar aracılığı atılmasını sağlamaktadır. Ayrıca G5 masajı, kan akışını da hızlandırdığı için bölgesel olarak incelmeyi desteklemektedir. Bazı kişiler bölgesel ağrılarının giderilmesi için bile G5 masajını yaptırmaktadır.2. G5 Selülit Masajı Her Bölgeye Uygulanabilir mi?Bu masaj türü, vücudun her bölgesine yapılabilmektedir. Ağrıları dindirmek, bölgesel zayıflamak amacı ile bile masaj yaptıranlar vardır.3. G5 Selülit Masajı Uygulamasının Aşamaları ve SüresiBu masaj türü, çeşitli amaçlar ile yapılabilen, her amaç için de ayrı faydaları bulunan bir masaj türüdür. Ancak faydalarını görebilmek için uzman kişilere yaptırılması gereklidir. Selülitleri eritmek amacı ile yapılan masajda ise G5 cihazı aracılığı ile cilde titreşimler gönderilerek kan akışının hızlandırılması ve katılaşmış yağların hareketlenmesi sağlanmaktadır. Masaj, çeşitli krem ve yağlar ile de desteklenmektedir. Seans uzunluğu kişinin ihtiyaç durumuna bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 20 dakika civarındadır.4. G5 Selülit Masajı Herkese Uygulanabilir mi?Kanama bozukluğu problemi bulunanlar, kalp pili takanlar, epilepsi hastası olanlar, sinir ve kas sisteminden kaynaklı herhangi bir hastalığı bulunanlar ve enfeksiyon kapmış olan kişilerde bu masajın uygulanması risklidir. Ayrıca hamile olan kadınlara ve son bir yıl içerisinde herhangi bir neden bağlı olarak yüz felci geçirmiş olan kişilerde de bu masajı uygulamak doğru değildir.5. G5 Selülit Masajı Öncesi ve Sonrasında Dikkat Edilmesi GerekenlerSelülit masajını yaptırmak isteyen kişilerin masaj öncesinde herhangi bir ağrı kesici, kas gevşetici, alkol veya kan sulandırıcı almış olmaması gerekir. Masaj yaptıran kişinin masaj esnasında hafif bir ağrı hissetmesi normaldir. Panik yapmayı gerektiren herhangi bir durum söz konusu değildir. Masaj sonrasında uygulanacak olan kremler, ağrıyı tamamen yok etmektedir. Masaj yaptıran kişilerin masaj sonrasında kısa yürüyüşler yapmaları da oldukça önemlidir.
G5 Masajı nedir, sorusuna kısa bir yanıt vermek gerekirse diğer adı ile selülit masajı olan ve profesyonel bir cihaz aracılığı ile uygulanıp vücutta kan dolaşımını hızlandıran bir masaj türüdür. Bu cihaz, uygulandığı bölgeye mekanik dalgalar yaymakta, bu sayede etki oranını arttırmaktadır.G5 MASAJI HAKKINDA SIK SORULAN SORULAR VE YANITLARI
Selülit masajı, katılaşmış yağların radikal hale getirilerek idrar aracılığı atılmasını sağlamaktadır. Ayrıca G5 masajı, kan akışını da hızlandırdığı için bölgesel olarak incelmeyi desteklemektedir. Bazı kişiler bölgesel ağrılarının giderilmesi için bile G5 masajını yaptırmaktadır.
Bu masaj türü, vücudun her bölgesine yapılabilmektedir. Ağrıları dindirmek, bölgesel zayıflamak amacı ile bile masaj yaptıranlar vardır.
Bu masaj türü, çeşitli amaçlar ile yapılabilen, her amaç için de ayrı faydaları bulunan bir masaj türüdür. Ancak faydalarını görebilmek için uzman kişilere yaptırılması gereklidir. Selülitleri eritmek amacı ile yapılan masajda ise G5 cihazı aracılığı ile cilde titreşimler gönderilerek kan akışının hızlandırılması ve katılaşmış yağların hareketlenmesi sağlanmaktadır. Masaj, çeşitli krem ve yağlar ile de desteklenmektedir. Seans uzunluğu kişinin ihtiyaç durumuna bağlı olarak değişmekle birlikte genellikle 20 dakika civarındadır.
Kanama bozukluğu problemi bulunanlar, kalp pili takanlar, epilepsi hastası olanlar, sinir ve kas sisteminden kaynaklı herhangi bir hastalığı bulunanlar ve enfeksiyon kapmış olan kişilerde bu masajın uygulanması risklidir. Ayrıca hamile olan kadınlara ve son bir yıl içerisinde herhangi bir neden bağlı olarak yüz felci geçirmiş olan kişilerde de bu masajı uygulamak doğru değildir.
Selülit masajını yaptırmak isteyen kişilerin masaj öncesinde herhangi bir ağrı kesici, kas gevşetici, alkol veya kan sulandırıcı almış olmaması gerekir. Masaj yaptıran kişinin masaj esnasında hafif bir ağrı hissetmesi normaldir. Panik yapmayı gerektiren herhangi bir durum söz konusu değildir. Masaj sonrasında uygulanacak olan kremler, ağrıyı tamamen yok etmektedir. Masaj yaptıran kişilerin masaj sonrasında kısa yürüyüşler yapmaları da oldukça önemlidir.
Çiller genellikle yüzde görülen ancak omuzlar, kollar, sırt, göğüs gibi yerlerde de rastlanan 1-3 mm çaplı küçük kahverengi lekeciklerdir. Genellikle kızıl saçlı sarışın ve beyaz tenli kişilerde rastlanmakla birlikte ten rengi koyu olanlarda da görülebilir. Ortaya çıkışında genetik faktörlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Çillenmenin MC1R adlı geni taşıyanlarda daha sık rastlandığı yönünde çeşitli yayınlar mevcuttur. Güneşe maruziyet ile renginde koyulaşma olur.
Çiller iyi huylu deri lekeleridir ancak çilli kişilerde ultraviyole deri kanseri gelişimi için önemli bir risk faktörüdür. İngiltere'de yapılan bir çalışmada Malign Melanoma gelişiminde çil varlığının ciltteki nevüs sayısından daha önemli olduğu ortaya konulmuştur. Bu nedenle çilli bireylerin güneşten korunmaları ciddi önem arz etmektedir.
Çillere doğumda rastlamayız genellikle 2-3 yaş civarında ortaya çıkar ve ergenlikte artarlar. Bazen de ileri yaşlarda kayboldular. Yine çillenme ağız içi gibi mukoza dediğimiz yerlerde rastlanmazlar.
Çiller esasında zararsız oluşumlardır. Görüntü açısından kozmetik rahatsızlık verebileceğinden tedavi edilebilir. Ancak bazen kişide psikolojik etkilenmeye yol açtığından tedavi edilmesi gerekebilir. Çiller güneş ışığı ile birlikte rengi daha da koyulaşacağından özellikle yaz aylarında düzenli olarak güneş koruyucu kullanılması gerekir.
Şimdiye kadar çillerin tedavisinde çeşitli tedaviler denenmiş olup çillerin renginin soldurulduğunu ancak tamamen geçmediğini gözlemlemekteydik. Çil tedavisinde şimdiye kadar çeşitli tedaviler yapılagelmiştir.
Günlük hayat içerisinde birçok unsur, cilt üzerinde olumsuz etkiler oluşmasına neden olabilmektedir. Bu olumsuz etkilerden biri de cilt lekeleridir. Kullanılan yanlış ürünler, güneşe aşırı maruz kalma, sivilce ve yaralanmalardan dolayı oluşan lekelenmeler, gebelik nedeniyle meydana gelen lekeler ve daha birçoğunu sıralamamız mümkündür. Bu tür problemleri ortadan kaldırmak için birçok leke tedavisi yöntemi uygulanmaktadır. Dış etkenler nedeniyle oluşmakta olan cilt lekelerini gidermek için uygulanabilecek lazer ve kimyasal peeling birçok yöntem bulunmaktadır.
Leke tedavisi, cilt üzerinde çeşitli nedenlerden dolayı oluşmuş olan lekelenmelerin giderilmesini sağlayan bir bakım işlemidir. Leke tedavisinde lazer, kimyasal peeling, leke maskesi, mezoterapi, renk açıcı kremler ve daha birçok yöntem kullanılmaktadır.
Glikolik asit yani meyve asitlerinden yardım alınan bu yöntemde cildin soyulması sağlanmakta böylece lekeler giderilmektedir.
Özel bir karışım olarak hazırlanan leke maskesi ciltte 8 ile 10 saat arasında bekletilir. Süre dolunca maske durulanır ve 4-5 aylık bir krem verilir.
Leke giderici birçok bileşen mikro iğneler ile cilt altına enjekte edilmektedir.
IPL cihazları, Q anahtarlı lazerler ve cildin üstündeki tabakayı soyan fraksiyonel lazerler ile cilde lazer tedavisi uygulanmaktadır.
Cildin renginin açılmasına, dolayısıyla lekenin de görünürlüğünün azalmasına neden olan krem uygulamalarıdır.
Leke tedavisi, hem iç hem de dış faktörlerden dolayı cilt üzerinde oluşmuş olan lekelerin giderilmesini sağlamaktadır. Bazı lekelerde tamamen yok olma gibi durumlar söz konusu olabildiği gibi, ileri vakalarda lekenin rengini açma ve lekeyi daha az görünür hale getirme sağlanabilmektedir. Kişileri oldukça rahatsız eden lekelerden kurtarmak ve bu lekelenmelerin yeniden oluşmasını engellemek için kullanılan leke tedavileri, cildin daha parlak, daha canlı, daha pürüzsüz ve daha yumuşak olmasını sağlamaktadır.
Leke tedavisi, güneş ve benzeri dış faktörlerden kaynaklanan cilt lekeleri olanlarda, hamilelik, sigara kullanımı, yaş alma ve benzeri nedenler ile cilt lekelenmesi yaşayan kişilerde işe yaramaktadır. Aşırı yaşlanma ve benzeri nedenler ile cildinde yaralanmalar ve çürümeler oluşan kişilerde ise leke tedavisi uygulanmamaktadır. Bunun yanı sıra cildinde açık yaralar bulunan, alerjik bir cilde sahip olan ve cilt tabakası oldukça ince olan kişilerde de leke tedavisi uygulanması uygun görülmemektedir.
Son yıllarda teknolojinin gelmiş olduğu nokta sebebi ile leke tedavilerinde risklerin oluşması olasılığı oldukça düşüş göstermiştir. İster lazer, isterseniz de kimyasal pelin ve diğer yöntemleri kullanın, bu tedaviler uzman kişiler tarafından uygulandığı takdirde hiçbir risk taşımamaktadır. Kimyasal peeling gibi cilt derisini soyan uygulamalarda ise ciltte geçici kızarıklıklar olması normaldir.
Cilt lekeleri giderme yöntemlerinin hemen hemen hepsinde işlem esnasında acı duymak gibi bir durum ortaya çıkmamaktadır. Bazı işlemlerde gerekli görüldüğü takdirde uygulama yapılacak alana anestezik krem ya da solüsyonlar uygulanabilmektedir.
Leke tedavisinde kimyasal peeling uygulaması 4-6 seans, lazer tedavilerinde lekenin boyutu ve koyuluğuna göre 3-4 seans yeterli olmaktadır. Diğer cilt soyma uygulamalarında ise 2-3 seanslık uygulamalar yapılabilmektedir.
Leke tedavilerinde genellikle 2. seans sonrasında daha net sonuçlar görülmektedir. Lazer ve kimyasal peeling uygulamalarında ise ilk seansta etkiler hemen görülmektedir.
Buz Lazer, lazer epilasyon uygulamalarının en acısız, en hızlı ve en son teknolojisidir. Alexandrite, Diyot, Nd:YAG lazer dalga boylarını tek bir başlıkta birleştirmiştir. 3 dalga boylu lazer teknolojisiyle çalışır. Buz Lazer ile masaj konforunda ve kısa süren seanslarla uygulama yaptırabilirsiniz.
Soprano ICE™ ütüleme epilasyonun mucidi Alma Lasers firması tarafından uzun yıllar süren araştırmalar sonucu geliştirilmiştir. Ülkemizde Buz Lazer™ adı altında lanse edilmiş ve Buz Lazer™ isminin marka tescili yapılmıştır. Buz Lazer etkili, kalıcı, ağrısız ve konforlu bir lazer epilasyon için devrim niteliğinde teknolojilere sahip FDA onaylı lazer sistemidir. Bu patentli teknolojiler orijinal Buz Lazer epilasyon cihazlarında mevcuttur; Soprano ICE, Soprano ICE Platinum, Soprano Titanium
Buz Lazer epilasyon kullandığı kademeli ısıtma metodu ile kıl köklerini etkili bir şekilde tahrip ederken çevredeki cildin zarar görmesini önler, ciltte yanık oluşma riskini ortadan kaldırır. Tedavi başlığının uygulama alanında ütü yapar gibi sürekli hareket ettirildiği bu patentli in-Motion™ tekniğinde kıl kökü kademeli olarak ısıtılır. Kademeli ısıtma yöntemi daha yüksek enerji seviyesi kullanılmasına olanak tanıdığından özellikle ince ve açık renkli kıllarda istenen etki sağlanır. Adeta masaj hissi veren veren Buz Lazer™ son derece konforlu bir epilasyon sunar. Geleneksel lazer epilasyon yöntemlerinde oluşabilecek zebra çizgileri gibi istenmeyen sonuçları önler. Uygulama esnasında cildi buz gibi soğutan kontak soğutma sistemi de neredeyse tamamen ağrısız bir epilasyona olanak tanır.
Buz Lazer uygulama esnasında cildi uzun süre etkili biçimde serinleten ICE™ Teknolojisine sahiptir. Buz Lazer cihazının başlığındaki soğuk safir uç uygulama esnasında cildi serinletir ve rahatlatır. Safir uç cilde temas ettiğinde buz gibi soğuktur ve cildi -3° C’ye kadar soğutur. Bu kontak soğutma sistemi hasta konforunu arttırarak uygulamaları hiç olmadığı kadar konforlu ve zevkli bir hale getirir, yan etki riskini minimuma indirir. Ciltte yanık ve leke oluşma riskini ortadan kaldırır.
Buz Lazer epilasyonda başlık cildi ütüler gibi sürekli hareket halindedir. Bu yöntemle kıl kökünü tahrip edecek ısıya kademeli olarak ulaşılır. Bu kademeli ısıtma metodu ve gelişmiş soğutma sistemi bir arada neredeyse tamamen ağrısız bir epilasyona olanak tanır. Buz Başlık cildi -3° C’ye kadar soğuttuğundan uygulama esnasında cilt buz gibi serinler, ferahlar ve sadece çok hafif bir ısı hissi duyulur. Bu sayede ağrı ve yan etki riski olmadan özellikle erkek sırt ve göğüs bölgesi gibi derin yerleşimli kılların epilasyonunda çok daha yüksek seviyede enerji kullanılabilir. Buz Lazer™ seansları ağrısız olması ve ciltte yarattığı serinlik hissi ile masaj konforunda gerçekleşir.
Buz Lazer epilasyon sisteminin kullandığı Diode dalga boyu orta derecede melanin emilimine sahiptir. Bu orta emilim seviyesi, gelişmiş kontak soğutma sistemi, patentli ICE™ Teknolojisi (buz başlık) ve patentli in-Motion™ (ütüleme tekniği) tekniği bronz ten dahil tüm cilt tiplerinde ve ince kıllar dahil tüm kıl tiplerinde her mevsimde güvenle uygulama yapılabilmesini sağlar.
İğneli epilasyon, tüy köklerini iğne yardımı ile birlikte elektrik akımı kullanılarak yakılmasıdır.
Elektrik ile yakılan tüyler eski işlevini gösterememekle birlikte uzun vadede oldukça büyük avantajlara da sahiptir. Bu avantajlardan ilki doğru zamanlarda uygulanan bu işlemin uzun vadede sağlıklı sonuçları ortaya koyabilmesidir.
İğneli epilasyon türleri iki şekilde sınıflanmaktadır;
Bu işlemler uygulandıktan sonra dikkat edilmesi gereken unsurlar vardır;
Şeker hastası olanlar hekim onayı ile bu işlemi gerçekleştirebilmekte olup egzama gibi hastalıklara sahip kişiler için de hekim onayı gerekmektedir. Kalp pili olanlar, hamileler, enfeksiyonu olanlar, bazı varisli hastalar, kanser hastaları, bulaşıcı hastalığı olanlar, bazı cilt hastaları bu işlem için uygun değillerdir.
İğneli lazer öncesinde eğer kökten alınan kıl kökleri var ise daha öncesinde belirli bir miktar uzatılması gerekmektedir. Bu şekilde kökler daha rahat bir şekilde gözlemlenebilmektedir. Bu durumların da karşılanması halinde her kişi iğneli lazer epilasyonunu gerçekleştirebilmektedirler.
İğneli lazer epilasyon son derece etkili ve güvenli bir yöntemdir. Kişiye özel iğneler kullanıldığı ve son derece steril olduğu için bulaşıcı hastalıklara maruz kalma riski de yoktur.
Süreç kişiden kişiye ve kılların yapısına göre değişiklik gösterir. Fakat diğer epilasyon türlerine göre daha kesin ve hızlı bir sonuç verir. İlk seanstan itibaren etkili sonuçlar gözle görülmeye başlanılacaktır. Başta seanslar çok sık olacakken sonradan bu sıklık azalacaktır.
Fransız Askısı estetiği cildinde aşırı sarkma ve kırışıklık yok ise, çene de, yanaklarda ve alın bölgesinde kırışıklık aşırı derin olmamak kaydıyla var ise, cerrahi operasyonlardan çekinceniz var ise, anestezi alma konusunda alerjik reaksiyonlara karşı biyolojik sorunlar var ise, rahatlıkla Fransız Askısı tercihi yapabilirsiniz.
Fransız Askısı estetiğinde yan etkiler ve herhangi bir reaksiyon oluşmaz diyebiliriz. Ancak çok ender olarak, cilt altına yerleştirilen iplere duyarlık gösteren bir cilt tipi olursa o ciltlere uygulanmaz. Yüz Germe estetiği seçkin estetik merkezlerinde ve uzman doktorlar tarafından yapılması önerilir. İyi araştırılıp, daha önce yapılan işlemlerin başarı oranlarını ve yapılan germe işlemleri sonucunda fotoğrafların önceki ve sonraki durumlarını görüp karar vermek en uygun olanıdır.
Yaşa bağlı olarak vücutta ve ciltte kırışıklıklar ve sarkmalar oluşması yaşlılığın belirtileridir. Ancak günümüzde teknolojik gelişmeler sonucunda yapılan estetik işlemler yaşlılık belirtilerini tamamen ortadan kaldırmaktadır. Cildin yaşlanması yalnızca yaşa bağlı değildir. Bazı cilt yapısının dezavantajlara sahip olması, kötü çevre koşulları, sigara, alkol ve strese bağlı olarak da cilt yaşlanır. Her iki durumda da olsa cilt yaşlanmaları bu estetik uygulama ile giderilmektedir.
Fransız Askısı ile yüz germe, birçok güzellik ve estetik merkezlerinde yapılmaktadır. Uygulamayı birçok estetisyen yapabilir ancak, bu konuda deneyimli, güvenilir, seçkin güzellik merkezlerini tercih etmek gerekir. Dinamik Askı ile yüz germe her ne kadar cerrahi bir operasyon değilse de konunun iyice araştırılıp karar verilmesi çok önemlidir. Bu noktada Fransız Askısı estetiği fiyatları yapılan güzellik merkezlerine göre farklılık yaratmaktadır.
Öncelikle bu uygulamayı deneyimli hekimler yapmaktadır. İlk görüşmede hekim yüzün yapısını inceleyerek kusurların neler olduğunu çıkarmaktadır. Bunun ardından uygulama hangi bölgelere yapılması gerekiyorsa o bölgeler işaretlenerek belirlenmektedir. Plastik cerrahide kullanılan, antialerjik özelliğe sahip likralı ip olarak bilinen iplerle Fransız Askısı uygulaması cilt altına yerleştirilen iplerin gerilmesiyle yapılır. Yüzdeki yaşlanma oranına göre kullanılacak ip ölçüsü ve kaç adet askılama yapılacağına hekim karar vererek uygulamaktadır. Fransız Askısı bir operasyon olmadığı için genel anestezi uygulanmaz. Lokal anestezi altında hiç acı hissetmeden kısa bir sürede gerçekleştirilir. Uygulama yaklaşık 40 dakika ile 1 saat arasında yapılmaktadır. Uzun yıllar kullanılmaya olanak sağlaması sebebiyle plastik cerrahiye alternatif olduğunu söylemek mümkündür. Maksimum 10 yıl kullanılabilen, Yüz germe işlemi, gerekli görüldüğünde iplerin ara ara gerilmesiyle daha uzun kalıcılık sağlamaktadır.
UZMAN DEMİR DOĞRAMA
ACARLAR İNŞAAT VE YAPI MALZEMELERİ
DUYGU GİYİM MİDYAT ŞUBESİ
MOBİLYA DÜNYASI
DOĞANAY TESİSAT YAPI GROUP
BİLGİN İLETİŞİM VE CEP SHOP
Meşhur Kebapçı İslam Usta
YEREL MAĞAZAM
DOĞANAY DEMİR DOĞRAMA
TEMİZ GÜVENLİK SİSTEMLERİ
mardindengelsin.com
GÜLER İLETİŞİM
Esmi Yapı
Feyzi Usta Künefe Salonu
AYAZ TRANS ULUSLARARASI LOJİSTİK
BEYAZSU LABELLA RESTORANT CAFE VE AİLE PİKNİK YERİ
ELİF TİCARET-MAHBUBA
Marser Kimya
Doğanay Ticaret
Midyat Midsa Oto Kiralama
Hermes Tekstil
Midyat Oto Kiralama Midyat Midsa Oto Kiralama
Tarihi Mardin Kahvecisi
BABİL SOSYAL TESİSLERİ KIR DÜĞÜN SALONU YÜZME HAVUZU AİLE PİKNİK YERİ CAFE
Doğanay Çeviri Ofisi